18 Temmuz 2013 Perşembe

YAHYA EFENDİ


Yahya Efendi

Beşiktaşlı Yahya EfendiMolla Şeyhzade (d. 1495, Trabzon - ö. 1571, İstanbul), Osmanlı mutasavvıf, alim ve şairi. I. Süleyman devrinde İstanbul’da müderrislik yapmış olan Yahya Efendi, devrinin tanınmış alimlerindendir. Osmanlı sarayı ile yakın ilişkileri oldu ve hayatı boyunca Kanuni tarafından kendisine danışıldı. Emekli olduktan sonra Beşiktaş’ta pek çok bina inşa ettirip vakıflar kurdu, bölgeyi ağaçlandırarak mesire yerine dönüştürdü.Beşiktaş ile Ortaköy arasında Yahya Efendi Tekkesi adıyla anılan türbesi bulunur. İstanbul evliyasından olan Yahya Efendi, İstanbullu denizcilerin inanışına göre Boğaz’ın dört manevi bekçisinden birisidir.Trabzon’da 1495 yılında dünyaya geldi. Uzun süre Trabzon’da kadılık yapan Amasyalı Ömer Efendi ile Trabzonlu Afife Hatun’un oğludur. Dünyaya geldiği günlerde, Trabzon’da vali olarak bulunan Şehzade Selim’in de ilk oğlu dünyaya gelmişti. Şehzade Selim’in eşi Ayşe Hafsa Sultan’ın sütü kesildiği için bebeği Süleyman’ı Yahya Efendi’nin annesi Afife Hatun emzirdi. Bundan dolayı Yahya Efendi, Kanuni Sultan Süleyman'ın süt kardeşidir.Okul çağına geldiğinde babası Kadı Ömer Efendi ile birlikte çeşitli hocalardan Trabzon’da yedi yıl ders gören Yahyâ Efendi, daha sonra öğrenimine devam etmek için İstanbul’a geldi. İki yıl süreyle Osmanlı Devleti’nin şeyhülislamı Zenbilli Ali Efendi’nin sohbetlerine katıldı. 1526’da Zenbilli Ali Efendi’nin ölümünden sonra Canbaziye Medresesi’nde müderris oldu. Bu göreve gelmesinden sonra halk arasında “Molla Şeyhzade" olarak anılmaya başladı.İslami ilimler, tıp, geometri gibi konularda söz sahibi olan Yahya Efendi, İstanbul’daki çeşitli medreselerde görev yaptıktan sonra, 1553 senesinde, İstanbul’un ilk yüksek öğretim kurumu olan Sahn-ı Seman medreselerinden birinde müderrislik yaptı. Kanuni’nin oğlu Şehzade Mustafa’yı boğdurması ve Mustafa’nın annesi Mahidevran Sultan’ı saraydan uzaklaştırması üzerine padişaha mektup yazıp "yaptığı hareketin yanlış olduğunu bildirerek Mahidevran Sultan’a merhamet etmesini" istedi; bu hareketiyle Kanuni’yi kızdıran Yahya Efendi, medresedeki görevinden azledildi ve emekli edildi.Emekli edilmesinden sonra inzivaya çekilen Yahya Efendi, Beşiktaş’ta deniz kenarında bir bahçe satın alarak kendisine bir ev ve mescit yaptırdı. Zamanla evin etrafında; medreseler, hamam ve orada kalanların barınacakları odalar ve yol üzerinde bir çeşme yaptırarak “Hızırlık” adını verdiği bir külliye meydana getirdi. Kendi yaptırdığı medreselerde tıp ve İslam bilimleri öğretti[1]. Yaptırdığı yapıların hizmete devam etmesi için vakıflar kurdu ve önemli gelir kaynakları sağladı. Askeri ve mülki erkân, tüccarlar ve özellikle gemiciler, Yahya Efendi’nin yaşadığı tekkesini ziyaret ederler, hediye ve adak gönderirlerdi. Ziyaretçilerine bol ikramda bulunan Yahya Efendi, gelen adak ve hediyeleri çeşitli yerlerde mescid, medrese, hamam gibi binalar inşa etmek ve bahçe bakımı işleri için kullanırdı. İnşaat işlerini bizzat kendisi yapardı.Şiir ile de ilgilenen Yahya Efendi “Müderris” mahlasıyla tasavvufi şiirler yazmıştır ve bir divanı vardır.Şerif Hatun ile evli bulunan Yahya Efendi'nin İbrahim ve Ali isminde iki oğlu vardır.1569 senesi Zilhicce ayında Kurban Bayramı gecesinde Beşiktaş'taki dergahında kurban bayramı gecesi hayatını yitirdi. Cenaze namazını, bayram namazını müteakipSüleymaniye Camii'nde devrin şeyhülislamı olan Ebussuud Efendi kıldırmıştır. Daha sonra cenaze Beşiktaş'taki dergahında hazırlamış olduğu mezara defnedildi. Kabri üzerindeki türbe 1571 yılında II. Selim tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder