12 Temmuz 2013 Cuma

SİDRET'ÜL MÜNTEHA


Sidret'ül münteha

Son sedir anlamında arapça izafet terkibidir. İslam mitolojisinde 7. kat gökte Allah'a yaklaşmada varlıkların ulaşabileceği son sınır olarak kabul edilir. İfade kaynağını Necm suresindeki bir ayetten alır. "Sidretül münteha" Arapça bir izafet terkibi olup “son sedir” veya "tenhadaki sedir" anlamına gelir.Dini anlatımlarda Arş, Kürsi, Levh-i mahfuz gibi Sidretül münteha da tanrının münezzeh (dinlerde sıklıkla rastlanan antropomorfizm gibi yaratılanlara benzememe, aşkınlık) sıfatıyla bağdaştırılmak amacıyla mahiyetinin bilinmediği ifade edilen nesnelerdendir. Arapçada Arş koltuk, kürsi sandalye, levh-i mahfuz ise korunmuş levha anlamlarına gelir. Tanrının eşyaları olarak nitelendirilebilecek olan bu nesnelerin tasavvuf ehline göre bir vücudu, şekil ve renkleri yoktur.Kur'anda birkaç yerde geçen Sedirin nasıl bir ağaç olduğu konusu, dini terimlere mistik-mitolojik zengin anlamlar yükleme eğilimindeki dini kesimlerce abartılı rivayetlerle de desteklenen anlatımlara konu olmuştur. Mütercim Âsım Kamus adlı eserinde sidreyi meyveli bir ağaç olarak "Sidre, Arabistan kirazı denilen bir ağaca verilen isimdir. Trabzon hurmasıbu ağacın cinsindendir, gölgesi gayet koyu ve latifdir" şeklinde tanımlar.Bazı araştırmacılara göre Sidre'nin meyveli bir ağaç olarak tarif edilmesi kelimenin kullanım şekli ve Kur'ani kullanım ile uyumsuz bir yaklaşımdır. Bu sebeple Sidre en yaygın ve bilinençamgillerden sedir ağacı olarak tercüme edilmelidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder