9 Temmuz 2013 Salı

İSLAMIN BİLGİ KAYNAKLARI


Hadis[değiştir]

Hadisler; Bir rivayet zinciri ile Muhammed'e isnad edilen ve kendisinin değişik olaylar ve sorunlar karşısında veya Kur'an'ın âyetleriniaçıklamak için söylediğine inanılan söz, fiil ve takrirler bütünüdür.Başlangıçta birkaç yüzyıl boyunca sözlü rivayetler şeklinde anlatılan hadisler, daha sonra yazıya geçirilen İslâm'ın "sözel geleneğini" oluşturmuşlardır. Goldziher'in anlayışına göre hadisler ilk dönem Müslümanlarının değişik konularda hadis formunda söyledikleri sözlerden ibarettir ve bu sözlerin Muhammed ile bir ilgisi bulunmamaktadır.

Siyer[değiştir]

Başlangıçta hadis külliyatları içerisinde siyer başlığı altında yer alan anlatılar derlenerek, Muhammed'in biyografisini anlatan ilk eserler oluşturulmaya başlanmıştır. Siyer ismi verilen ve bazıları peygamberlik kanıtı olarak da ileri sürülen bu anlatılar içerisinde tarihi olan ile efsane olan arasında ayrım yapma önemli bir problem olarak araştırmacıların önünde durmaktadır. Siyerle ilgili çelişkili bilgiler, eş ve çocuklarının sayısı ve bunların kimler olduğu gibi alanlarda da kendisini gösterir.

Hilye[değiştir]

Ana madde: Hilye
İslam adetleri Muhammed'in resminin çizilmesini hoş görmediği için onu sözle tasvir etme yöntemi tercih edilmiştir. İçerik hadis ve siyer kaynaklarından alınan anlatılardan oluşur. Osmanlı hattatları bu anlatımları hilye adı verilen bir sanat hâline getirmişlerdir. Hilyelerde genellikle tercih edilen rivayette Ali bin Ebu Talib Muhammedi şu şekilde vasfetmiştir:
"Hazreti Peygamberin boyu ne çok kısa, ne de çok uzundu, orta boyluydu. Ne kıvırcık kısa ne düz uzun saçlı; saçı, kıvırcıkla düz arasında idi. Değirmi (yuvarlak) yüzlü, duru beyaz tenli, iri ve siyah gözlü, uzun kirpikliydi. İri kemikli ve geniş omuzluydu. Göğsü, ortadan karnına kadar kılsızdı. İki avucu ve tabanları dolgundu. Yürüdüğü zaman, sanki yokuş aşağı iner gibi rahatlıkla ilerlerdi. Sağına ve soluna baktığında bütün vücuduyla dönerdi. İki omuzu arasında "Nübüvvet mührü" vardı. Bu Onun sonuncu peygamber oluşunun nişanesi idi. O, insanların en cömert gönüllüsü, en doğru sözlüsü, en yumuşak huylusu, en arkadaş canlısıydı. Kendilerini ansızın görenler Onun heybeti karşısında sarsıntı geçirirler, fakat üstün vasıflarını bilerek sohbetinde bulunanlar ise, Onu her şeyden çok severlerdi".


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder